altinyuzuk.av.tr Open in urlscan Pro
178.211.56.194  Public Scan

URL: http://altinyuzuk.av.tr/fatura-alacaklarinda-yetki/
Submission: On March 13 via api from US — Scanned from US

Form analysis 2 forms found in the DOM

GET https://altinyuzuk.av.tr/

<form role="search" id="searchform" class="sf" action="https://altinyuzuk.av.tr/" method="GET"><input id="searchform-input" class="sf-input" type="text" placeholder="Search..." name="s"><span class="sf-submit-icon"></span><input
    id="searchform-submit" class="sf-submit" type="submit" value="s"></form>

POST http://altinyuzuk.av.tr/wp-comments-post.php

<form action="http://altinyuzuk.av.tr/wp-comments-post.php" method="post" id="commentform" class="comment-form" novalidate="">
  <div class="row">
    <div class="col-xs-12"><textarea name="comment" id="comment" cols="58" rows="10" tabindex="4" placeholder="Mesajınız *"></textarea></div>
  </div>
  <div class="row comment-form-fields">
    <div class="col-md-4 col-xs-12 comment-author-input"><input type="text" name="author" id="comment-author" value="" size="22" tabindex="1" aria-required="true" placeholder="İsim *"></div>
    <div class="col-md-4 col-xs-12 comment-email-input"><input type="text" name="email" id="comment-email" value="" size="22" tabindex="2" aria-required="true" placeholder="E-Posta *"></div>
    <div class="col-md-4 col-xs-12 comment-url-input"><input type="text" name="url" id="comment-url" value="" size="22" tabindex="3" placeholder="İnternet sitesi"></div>
    <p class="col-md-12 col-xs-12 comment-form-cookies-consent"><input id="wp-comment-cookies-consent" name="wp-comment-cookies-consent" class="gem-checkbox" type="checkbox" value="yes" style="display: none;"><span class="checkbox-sign"></span><label
        for="wp-comment-cookies-consent">Daha sonraki yorumlarımda kullanılması için adım, e-posta adresim ve site adresim bu tarayıcıya kaydedilsin.</label></p>
  </div>
  <div class="form-submit gem-button-position-inline"><button name="submit" type="submit" id="submit" class="gem-button gem-button-size-medium submit" value="Yorum gönder">Yorum gönder</button></div>
  <p><input type="hidden" name="comment_post_ID" value="4453" id="comment_post_ID">
    <input type="hidden" name="comment_parent" id="comment_parent" value="0">
  </p>
</form>

Text Content

Scroll Top
Bahçelievler Mah. Azerbaycan Cad. 25/5 Çankaya / ANKARA
+90 545 374 98 21
0 312 213 15 51
caglar@altinyuzuk.av.tr

Primary Menu
 * Hakkımızda
 * Çalışma Alanları
 * Eğitim & Sertifikalar
 * Bilgi Bankası
   * Geri
   * Makaleler
   * Yargıtay Kararları
   * Dilekçeler
 * İletişim
 * 


FATURA ALACAKLARINDA YETKİ

Anasayfa Makaleler FATURA ALACAKLARINDA YETKİ
0   


FATURA ALACAKLARINDA YETKİ

A. FATURANIN TANIMI

Vergi Usul Kanununun 229. Maddesinde fatura şu şekilde tanımlanmıştır:

“Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı
meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye
verilen ticari vesikadır.” Kanun’da yapılan tanımdan da anlaşılacağı üzere
fatura bir malın satılması veya yapılan bir işin karşılığı olmak üzere, alıcının
satıcıya olan borcunu göstermek için satıcı tarafından alıcıya verilen bir
belgedir.

B. FATURA TÜRLERİ

 1.  Satış Faturası: Satıcılar tarafından, satın alınan mallar için borçlu
     olunan tutarı alıcıya bildirmek için kullanılır. 
 2.  Proforma Fatura: Proje başlamadan önce gönderilen teklif faturasıdır. Bu,
     alıcı ve satıcı arasında bir tür sözleşmedir.
 3.  İrsaliye Fatura: Sevk irsaliyesi olarak da adlandırılan irsaliye, bir
     gönderinin doğru bir şekilde teslim edildiğini onaylayan ticari bir
     belgedir.
 4.  İade Faturası: Bir faturanın ödemesi alındıktan sonra, ödemenin geri
     alınması veya bir faturanın iade edilmesi gerektiğinde ortaya çıkabilir.
 5.  Tevkifatlı Fatura: Tevkifatlı fatura ile faturaya işlenen KDV’nin belirli
     bir oranı, satış yapana ödenmez, faturayı kesen kişi ve müşteri arasında
     bölüştürülür. 
 6.  ÖTV’li Fatura: Özel Tüketim Vergisi, belirli ürün ve mal üzerinden bir
     kereye mahsus olarak alınan bir tüketim vergisidir.  Özel Tüketim Vergisi
     Kanununun 15. maddesi göre, vergiye tabi işlemlere ait ÖTV, düzenlenen
     fatura ya da benzeri belgelerde ayrıca gösterilir.
 7.  ÖİV’li Fatura: Özel İletişim Vergisi yani ÖİV, Türkiye’deki tüm mobil
     bilişim hizmetlerine uygulanan bir vergi türüdür. GSM operatörleri
     tarafından tahsil edilen ÖİV, GSM operatörlerinin kestikleri faturalar
     üzerine yansıtılır.
 8.  Açık Fatura: Borçlu olunan tutarı ve ödemenin vade tarihini gösteren
     ayrıntılı bir belgedir.
 9.  Kapalı Fatura: Kapalı fatura, mal veya hizmet bedelinin, faturanın
     düzenlendiği anda ödenmesi durumunda kullanılan ayrıntılı bir belgedir.
 10. Basılı Fatura: Matbu fatura olarak da bilinen basılı fatura, faturanın
     yetkili matbaalarda standartlara uygun şekilde basılmış halidir.
 11. Dijital Fatura: Dijital ortamda, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) üzerinden
     oluşturularak saklanan dijital faturalar, basılı fatura ile aynı işlevi
     görür. Bu faturalar e-Fatura ve e-Arşiv Fatura olmak üzere iki çeşittir.
 12. E-Fatura: GİB tarafından yönetilen e-Fatura, e-Fatura mükellefi olan iki
     mükellef arasında düzenlenen dijital faturadır. e-Fatura sisteminde bir
     fatura oluşturduğunuzda, bu dijital fatura, GİB üzerinden alıcıya
     ulaştırılır. Bu sayede alıcı ve satıcı arasında, zaman ve maliyet tasarrufu
     sağlanmasına da olanak tanır.
 13. E-Arşiv Fatura: E-Arşiv Fatura, e-Fatura ile yükümlü olmayan alıcılara
     ve kuruluşlara düzenlenen dijital faturadır.

 C. MEVZUATIMIZDA FATURAYA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Mevzuatımızda faturaya ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 21.Maddesinde
ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda çeşitli düzenlemeler mevcuttur. Fatura ile
alakalı detaylı düzenlemeler 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer almaktadır.

Türk Ticaret Kanunu m.21;

“Fatura ve teyit mektubu

MADDE 21– (1) Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş
veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura
verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.

(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın
içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.

(3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer
bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların
içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz
gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye
veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır” hükmünü ihtiva eder.

Fatura, Vergi Usul Kanununun 229-235. Maddeleri arasında düzenlenmektedir. Bu
maddeler; faturanın tarifi, şekli, nizamı, fatura kullanma mecburiyeti ve fatura
yerine geçen belgeleri (perakende satış vesikaları, gider pusulası ve müstahsil
makbuzu) düzenlemektedir.

D. FATURA ALACAKLARINDA YETKİLİ MAHKEME VE İCRA DAİRESİ

Faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için, alacaklı kişi veya şirketler alacak
davası açabileceği gibi, faturayı dayanak göstererek ilamsız icra takibi
başlatabilirler. Alacaklının başlattığı icra takibine karşı borçlu tarafından
yetki ve borca itiraz edilebilir. Bu halde şartlarının varlığı halinde itirazın
kaldırılması ve itirazın iptali davaları gündeme gelebilecektir.

Borçlu tarafından icra takibinde yetkiye de itiraz edilmesi halinde itirazın
kaldırılması veya itirazın iptali davasının görüldüğü mahkemece icra dairesinin
veya mahkemenin yetkisi hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.

Fatura alacağından kaynaklanan uyuşmazlığın görüldüğü mahkemenin veya icra
dairesinin yetkili olup olmadığı hususunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra İflas
Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmesi
gerekmektedir.

İcra İflas Kanunu m.50;

“Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun
yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas
olan akdin  yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.

Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi
tarafından önce yetki

meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.

İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur” hükmünü ihtiva
etmektedir. Buna göre fatura alacağından kaynaklanan icra takibinde yetkili icra
dairesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca belirlenecektir.

Türk Borçlar Kanunu m.89;

“Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;

 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim
    yerinde,

 ifa edilir. Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan
sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde
güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir”. Hükmünü
ihtiva etmektedir.

Kanun hükmüne göre para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde
ifa edilir. Bu sebeple alacaklının yerleşim yeri mahkemelerinin ve icra
dairelerinin yetkili olup olmadığı birçok uyuşmazlıkta gündeme gelmektedir.
Mahkemenin veya icra dairesinin yetkili olmadığına dair itirazın (kesin yetkinin
bulunmadığı hallerde) borçlu veya davalı tarafından yapılmış olması ve yetkili
mahkeme veya icra dairesinin gösterilmiş olması halinde mahkemece yetkiye
ilişkin bir karar verilecektir.

E. YÜKSEK MAHKEME KARARLARININ İNCELENMESİ

 1. Yargıtay 19. HD 2015/10827 E. , 2016/2450 K. sayılı kararında;

“…Dava, fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın
iptaline ilişkindir. Davalı vekili, yetkili icra müdürlüğünde takibin
başlatılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davacı, satış
ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra
takibine vaki itiraz iptalini istemiş, davalı borçlu icra müdürlüğüne yetki
itirazında bulunmuş, ancak sonraki beyanlarında akdi ilişkinin varlığını kabul
etmiştir. Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı halinde bir para alacağından
bahsedilir. Bu durumda davacının ikametgahının bulunduğu yer mahkemeleri ile
icra daireleri de yetkilidir…“

Yüksek mahkeme kararında akdi ilişkinin varlığının kabulü yahut ispatlanması
halinde bir para alacağından bahsedilebileceği ve burada alacaklının da yerleşim
yerinin yetkili mahkeme ve icra dairesi olabileceğine karar verilmiştir.

 2. Yargıtay 13. HD 2015/22393 E. , 2017/9591 K. sayılı kararında;

“…Dava, faturaya dayalı alacak istemiyle açılmış itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık yetkili icra dairesinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. HMK’
nın 10. Maddesinde sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yer
mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Öte yandan HMK.nun 6.maddesi
gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin
davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun
10.maddesinde düzenlenen mahkemenin yetkisi ise özel yetkiye ilişkin bir
düzenlemedir. Davacı, davasını özel veya genel yetkili mahkemelerden herhangi
birinde açabilir. Bu husus icra takibi için de geçerlidir. Somut olayda dava,
faturaya dayalı bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğuna göre TBK.nun
89.maddesi gereğince, götürülecek borç niteliğinde olup alacaklının
ikametgahında da dava açılabilir, alacaklının ikametgahı icra dairesinde de
takibe geçilebilir. İcra takibine geçilmesinde davacının seçimlik hakkı
bulunmaktadır…”

Yüksek mahkeme kararında faturaya dayalı bir miktar paranın ödenmesine ilişkin
olan borçların TBK m.89 uyarınca götürülecek borç niteliğinde olduğundan
alacaklının ikametinin olduğu yerin mahkemesi ve icra dairesinin de yetkili
olduğuna karar verilmiştir.

 3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi Dosya No: 2022/1456 Karar
    No: 2023/1398 sayılı kararında;

“Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının fatura alacağına dayalı olarak
genel haciz yoluyla takibe başladığı, ödeme emrinin 17/12/2020 tarihinde tebliğ
edildiği, borçlunun 18/12/2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu, alacaklının
yasal altı aylık sürede yetki itirazının kaldırılması istemi ile icra
mahkemesine başvurduğu görülmüştür.İİK’nun 50. maddesinin birinci fıkrasına
göre, HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri para ve teminat alacaklarına dayalı
takiplerde kıyas yolu ile uygulanır. Aynı fıkranın ikinci cümlesinde, takibe
konu akdin yapıldığı icra dairesinin de takipte yetkili olduğu
belirtilmiştir.Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında
dayukarıda açıklanan kurallar benimsenerek “HUMK.’nun 10. maddesine göre
sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer
hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin
yerine getirileceği yerin Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesine göre
belirleneceği” açıklanmıştır. Ancak, bu gibi hallerde 6098 Sayılı Türk Borçlar
Kanunu’nun 89. maddesinin uygulanabilmesi için akdi ilişkinin kabul edilmesi
gerekmektedir. Alacaklı, takipte, borcun sebebi olarak fatura gösterilmiş olup
borçlu takibe konu borcun, sözleşmeden doğduğunu kabul etmediğine göre bu
durumda akdi ilişki kaynaklı alacak söz konusu değildir. Dairemizce yapılan
değerlendirmelere göre; takibin faturaya dayandığı, alacaklı tarafça bir
sözleşme sunulmadığı, borçlunun takibe itiraz dilekçesinde sadece yetki
itirazında bulunduğu, akdi ilişkinin kabul veya reddedildiği yönünde beyanda
bulunulmadığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinin uygulanması
imkanının bulunmadığı,bu durumda takibin HMK’nın 6.maddesi uyarınca borçlunun
yerleşim yerinde yapılması gerektiği, borçlunun yerleşim yerinin ve ödeme emri
tebliğ edilen adresin ….. olduğu anlaşıldığından takibin yetkisiz icra
müdürlüğünde başlatıldığı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında
dosya kapsamına, toplanan delillere, mahkemenin vaka ve hukuki
değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde
kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı alacaklı vekilinin
istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar
vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” Belirtilmiştir.

Yüksek mahkeme kararında akdi ilişkin varlığının kabulü veya ispatlanması
halinde fatura alacağında alacaklının yerleşim yeri mahkeme ve icra dairelerinin
yetkili olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu halde taraflar arasındaki akdi
ilişkinin varlığının kabul veya ikrar edilmemesi, ispatlanamaması halinde genel
yetki kurallarının uygulanacağı belirtilmiştir.

F. SONUÇ

Yukarıda yapılan açıklamalar ve yüksek mahkeme kararlarının incelenmesinden
fatura alacaklarında yetkili mahkeme ve icra dairesinin seçimlik yetki olacak
şekilde düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu halde alacaklı faturadan kaynaklanan
alacağını her zaman Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.6 uyarınca genel yetki
kurallarına göre davalının yerleşim yerinde dava açabileceği ve icra takibi
yapabilecektir. Bununla birlikte alacaklı, taraflar arasındaki akdi ilişkinin
ispatlanması veya kabul edilmesi halinde ifa yeri mahkemesinin yetkisini
düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.10 ve Türk Borçlar Kanunu m.89 uyarınca
kendi yerleşim yerinde de dava veya icra takibi açabilir.

Kanun bu konuda alacaklıya seçim hakkı tanımış olsa da yüksek mahkeme
kararlarında bazı şartların varlığı halinde TBK m.89 ve HMK m.10 hükümlerinin
uygulanacağına kanaat getirildiği görülmüştür.

Yetkisiz mahkeme ve icra dairesinde açılan dava uyuşmazlığın karara bağlanması
sürecini uzatabileceği gibi birçok açıdan alacaklının alacağına ulaşmasını
imkansız hale getirmekte veya önemli ölçüde zorlaştırabilmektedir. 18.09.2023

Av.Arb. Çağlar Şaban ALTINYÜZÜK


admin / Yazar hakkında

admin tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj


BIR YORUM BIRAKIN YANITI IPTAL ET

Daha sonraki yorumlarımda kullanılması için adım, e-posta adresim ve site
adresim bu tarayıcıya kaydedilsin.

Yorum gönder





© Copyright 2021 Altınyüzük Avukatlık Bürosu | Design By Asistanın